Image Hosted by ImageShack.us

28 Mart 2007 Çarşamba

Şşşşş....

1
.
.
.
2
.
.
.
3
Yalın...Yalın...Yalın...
Kimler hakeder üçlü ile takdim edilmeyi?Yalın olur mu mesela?
Albümün haberinin gelmesinden iki üç gün önce,eski albumunu dınlerken demiştim "yenisi çıksa da havamızı bulsak"diye..Ve derken yenisinin çok çok kıs süre sonra raflarda olacagını öğrendim.Meşhur Türk'ün yaptığı kaset kapağı,yurtdışı çalışmaları dıye ufak ufaktan geldi adamım ve artık cd elimde...
Bugün staj erken bitsin,fazla yormasın istedim..İstediğim gibi de oldu..Çıkar çıkmaz D&R'a gittim..Geldi mi gelmedı mı,çıktı mı cıkmadı mı tartısmaları yaptıktan sonra eleman "ben depoya bakayım" dıye indi ve bir kutu "Yalın" ile geri döndü...Playstation manyakları gıbıydım..Kasaya buyuk gururla gıttım.Kızılay D&R'ın sattıgı ilk "Herşey Sensin" albümü elimdeydi...[aman ne bütük olay:)]

25 Mart 2007 Pazar

Milyon Dolarlık Maç İzlenimi

Saat gece 2'yi geçiyordu yattıgımda...Kalkış kolay olmadı haliyle.Bir de saatlerin ileri alınması.Hepsi üstüste gelınce 12'yi buldu uyanmam..Ve kuzenımın maçı vardı bugun..Sülalede nam salmıs trıbun kulturumden olsa gerek herkes benden maca gıdıp kuzenı desteklememı beklıyordu...O uyku halinde "gıdemeyecegım" desem de annemlerin yola düştüğünü görünce peşlerine takıldım...
Salona gırdık..Sonra bizi şeref tribününe davet ettiler,oraya geçtik:)Derken beklenen adam yani kuzen bizi selamlamak ıcın ortama geldi..Herkes ısınırken,çalışırken bizimki orda burda dalga geçiyordu:)...
Elime maç listesi geldiğinde kuzenın rakıbıne baktım..Bizimkine gore daha boylu ve kıloluydu..Boynuna da takmış cevşeni:)..Hafif bir tedirginlik gırer gıbı olsa da damara atlattık...
Maç saati yaklaştıkca heyecan da arttı...Aıle bıreylerının ringdeki boksörlere acıması komık goruntuler koydu ortaya.."Ay cocugun kafasına vurdu""ay omzu acıdı yavrucagın" sesleri arasında 7 maç ızledık...Gerçi ben 6 maç izledim..Çünkü antreman kısmına davet edıldım..E klube başkan olma teklıfı de gelmısken ınmemek olmazdı..Bişeyler içip,Klubun dıger sporcularıyla tanısıp en sonunda kuzene "kan gormek ıstıyoruz" diyip tekrar trıbune döndüm...
Maç başladı...İlk zamanlar vıdeo ıslerıyle mesgul oldugumdan pek bi'şey anlamasam da aileden pek guzel sesler gelmıyor,görmesem de Yiğit'in darbe aldıgı sanısına kapılıyordum...Kuzen bir yumrukla rakıbını yere serınce bıraktım vıdeoyu maça döndüm...
Henüz ıkıncı raundun başlarıydı...Bız başabaş bır mucadelenın gıttıgını düşüne duralım kuzenın rakıbın mıdesıne ındırdıgı yumruk +18'lik goruntuler yarattı...Rakip kustu..Pek hoş bır goruntu olmasa da galıbıyete daır bır adım oldugundan rahatsızlıga daır pek bır sey hıssetmedım...Ve maç bitti...Doktor kararıyla kuzen turnuvanın şampiyonu oldu...
Madalya töreni de çok guzeldı..Çünkü madalyayı babam verdi:))
"Sevindik" demek ısterdım ama sevınc sanırım sadece bende vardı..Çünkü aılenın gerı kalan kısmı dıger cocugu dusunuyordu..Kuzen rıngden ıner ınmez "niye kusturdun elin çocugunu" şeklinde tepkıler aldı..Bense kan goremesem de kusmuk gormenın verdıgı zevkle...:P şaka şaka...
Neyse işte...Madalya müzayedede en fazla miktarı veren kişiye gitti..Yani bana:)

19 Mart 2007 Pazartesi

Oy Asliye Asliye...

Bugün ilk kez davaya girdim...Hakim amcam,karızmasına karızma ekledi.Davalardaki tutumu bır yana bana çay getirtmesi göz doldurdu..Eee Niyanno'nun kalbıne gıden yol midesinden geçiyor...Katip ve mübaşirlerle de aram iyi...Mutluyum yani..
Selam eder gözlerinizden hasretle öperim.stop

13 Mart 2007 Salı

Namühim

Evet bu aralar pek sık yazı düşmüyor bu sayfalara...E hayat eskisi kadar renkli değil,anlatacak pek bi'şey yok..Aslında savcılıkta karşılaştıgımız komık ya da ılgınc dosya ve olaylar var ama kahretsın kı sorusturmanın gizliliği diye de bir şey var...
Kanının son damlasına kadar çalıştırılan bir stajyerim 16gündür...Savcılık stajım dün bitti...Haftasonu cıkardıkları olaylar sebebıyle savcılıga sevk edılen Ankaragücü taraftarı arkadasların elime düştüğünü görmek nasip olmadı ne yazık ki...Oysa güzel planlarım vardı...
Artık asliye ceza mahkemesindeyim...Bugün hakim amcayla tanıştım..Kendisini pek sevdim...Bilgili bi' havası var..Onun dışında tip olarak hem mafya hem baba havaları taşıyor...Sevdim sevdim...Umarım boyle devam eder..
Bu arada gerekli imzaları toplarken bir hakimin hukuk mezunları hakkındaki gorusunu duyduk,sevindik..."En iyileri;Gazi ve Marmara mezunları"dedi amcamız...Bunu daha onceden de duymustum!
Stajın bana ogrettıgı şeyler olmaya başladı sımdıden..Mesela Ankara'nın daha once hıc duymadıgım semtlerının varlıgından haberdar oldum...Sıhhiye'de otobus beklemenın bır getırısı.."Agucuk-Kızılay""Bugucuk-Ulus" sefer ısımlı otobusler gordum...

6 Mart 2007 Salı

Talihsiz Serüvenler Dizisi...

Yalnız bu kez başrol bende...Hayatımın özelliklerinden biridir;tüm terslikler üstüste gelir.Ve bu durum,buna uygun davranma isteği,bu özelliğin bıraktıgı onemlı ızlerden olsa gerek beynimin en dikkat çekici renkli "post-it"inde yazılıdır...
***
Adliyeden çıkmak üzereydim...Az-biraz susamıştım.."Alsam mı almasam mı,eve gıdıyorum zaten" diye düşünürken "ulan yolda falan kalırım,en iyisi al" dedim ve telefonumu,çantamı arkadaşıma bırakıp çay ocagına yol aldım...Ocak kapalıydı..O an anladım aslında susuzlugumun azımsanamayacak derecede oldugunu..."iyi eyvallah" dedim yolda kalma kehanetımın boşa cıkması umuduyla çıkışa yoneldim...Çıkış kapısında aklıma telefon geldi.Arkadas o an elı dolu oldugundan telefon ıstegıme "hıı cebımde" gibi bir tepkı verdi...Otobus ıcın arkadastan ayrıldıgımın yaklasık 15.sanıyesınde telefonu almadıgımı hatırladım..."Yarın alırım nasılsa" desem mı dıye dusunurken "ulan Niyanno,hayatını bılıyorsun,yolda falan kalırsın,git al telefonunu" dedim,kızın duragına dogru koştum ama mesaı bıtımı Sıhhiye'sinde onu bulamadım haliyle...Kendi numaramı aramayı akıl ettıgımde telefonum artık çok uzaklardaydı....
Adlıyeden 5'te cıkmıstım...Trafık rahat anlarının sonlarındaydı...Tabi ben o durak-bu durak derken saat geçti...30dakıkaya yakın süre otobüs bekledıkten sonra,kendimi 10metrenın 10dakıkada alındıgı Kızılay-Bahçeli-Balgat güzergahında buldum...
Of çekmenin şeytanlara davetıye cıkardıgına ınananlar vardır ya..Doğru galiba...Oflaya oflaya eve geldim...Telefonsuz(ki kendisi oyun arkadasım,mp3çalarım,radyom,fotograf makınam,ajandam,alarmlı saatim,herşeyimdir),yorgun,sinirli sifatlarıma daha kotusu eklenebılır mıydı?Eklendi efendim;Kapıda kaldım...Bittiğim andı...Ne babamın bürosuna gidecek,ne komsulardan yardım ısteyecek gücüm vardı.Bedensel güç vardı da bile bile bu kötü serüvene yürüyen ruhumun hâli yoktu.Kapının önüne çöktüm,bir ceza hukuku kitabının üstünde kapanan otomatların altında uzun süre oturdum...
Allah hayırlı yarınlar nasip etsin...

*bu iletide resim yok,çünkü telefonum yok

5 Mart 2007 Pazartesi

Bugün,browni yedim:(pişmanım...

Resimde gördüğünüz devasa binanın içinde,hiç anlaşamadığım bir savcının yanında stajdayım... Bir de hastayım....
E daha n'olsun!...